Umre’nin kelimeme anlamı ziyarettir. Dini bir terim olarak umre, “Belirli bir zamana bağlı olmadan ihrama girip Kâbe’yi tavaf etmek, Safa ile Merve tepesi arasında sa’y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmak kafidir. Umrenin iki adet farzı bulunmaktadır bunlar: İhram ve tavafdır. Ihram şart; tavaf, rükündür. Vacipleri ise sadece sa’y ile tıraş olup ihramdan çıkmaktır. Bir Müslümanın hayati boyunca bir defa umre yapması sünnettir. Umrenin pek çok fazileti mevcuttur. Ramazan ayında yapılan umrenin sevabı çoktur.
Hz.Peygamberimiz(s.a.v) umre hakkında şöyle konuşmuştur: “Umre , diğer bir umre ile arasındaki günahları temizler” “Ramazanda yapılan umrenin sevabı bir haccın sevabına denk gelmektedir.”
UMRE ‘NİN FARZ, VACİP VE SÜNNET OLAN MENASİKİ ŞÖYLEDIR
Umre Aşağıdaki Sıraya Göre Yapılmaktadır: Elbise komple çıkartılıp, ihram örtülerine sarınmalı. İki rekât ihram namazı kılınmalı. Umreye niyet edip telbiye getirilmeli. Umre tavafı yapmalı. İki rekât tavaf namazı kılınmalı. Umrenin sa’yi yapılmalı. Tıraş olup ihramdan çıkılmalı.
UMRE’NİN MAHİYETİ VE HÜKMÜ NEDIR?
Hz.Muhammed,in(s.a.v.)’in: “Umre, bir sonraki bir umreye kadar yapılan günahların kefaretidir”. Hanefi fûkahası; mali gücü ve sağlığı müsait olan müminlere umre vacip midir, yoksa sünnet midir? Sorusuna ihtilâf etmiştir. İbn-i Abidin bu konuyu anlatırken: “Cevhere sahibi vacip olduğunu doğrulamıştır. Bazıları ona “Sünnet” adını vermişlerdir. Amma bu vücûba karşı değildir. “ Rivayetten anlaşıldığına göre umre sünnettir. Hz.Muhammet (r.a.) umrenin tetavvû olduğunu söylemiştir. Fetih sahibi buna meyletmiş ve delilleri naklettikten sonra: “Vacip ve nafile olduğuna işaret eden bulgular birbiriyle çatışmıştır. Bu da sünnet olduğuna icap etmektedir; biz de buna kail olduk” demiştir.
İmam-ı Merginani ise: “Bize göre umre sünnettir. İmam-ı Şafi (r.a.) indinde ise farzdır. Zira onun için Resûl-ü Ekrem (sav)’in: “Umre bir fariza dır. Tıpkı hac farizası gibi Hadis-i Şerifi vardır” der.Hz. Muhammed’in: “Hac bir farizadır. Umre ise bir tetavvûdur ” Hadisi esastır demektedir. Çünkü umre, hiçbir zamanla kayıtlı değildir. Umre, ondan başka bir şeyin niyetiyle edâ olunabilir. Bu ise Sünnet olmasına işaretidir. İmam-ı Şafii(r.a)’nın rivayet ettiği Hadisin tevili ise; umre bazı amellerle takdir olunmuştur. Tıpkı hac ’da olduğu gibi. Sahabeler “Umre” için “Küçük hac” demişlerdir. İbn-i Abidin: “Ramazan ayında umre yapmak diğer zamanlarda umre yapmaktan efdaldır. Fetih sahibi bunu İbn-i Abbas’tan rivayet edilmekte olan şu hadisle istidlâl etmiştir: “Ramazanda umre yapmak, bir hacca karşılık gelir” Müslim’in bir tarikinde: “Bir hac iktiza eder veya benimle bir hac“ denilmiştir. Müslim: “Selef – Allah onlar sebebiyle bize rahmet etsin-” Umre ‘ye “Küçük hac” derlermiş. Peygamber(s.a.v.) dörder defa umre yapmıştır. Doğru(Sahih) rivayetlere göre bunların hepsi Hicretten bir süre sonra Zilkâde ayında olmuştur.